Otomotiv endüstrisi, verimlilik ve sürdürülebilirlik açısından üretimin artmasıyla uluslararası 250 milyar dolardan fazla bir endüstriye sahip.
Tüm dünyada anlaşılmaz bir otomobil kültürü var ve 257 milyar dolarlık otomotiv endüstrisi, bu kültürün ihtiyaçlarına mükemmel bir biçimde hitap ediyor. Sektör hem otomobillerin ve diğer motorlu taşıtların satışı hemde bunların tasarım, imalat ve onarımını kapsıyor. Otomotiv endüstrisinin kolları, bir otomobilin sistemleri içinde verimli çalışmasını sağlamak için önemli olan çeşitli aksesuarların ve otomobil parçalarının satışı gibi hizmetleri de kapsar.
Günümüzde otomotiv endüstrisi herhangi bir coğrafi bölgeyle sınırlı değildir ve aslında gezegenin tümüne yayılmıştır. Bununla birlikte, otomotiv imalatının kusursuzluğu açısından, ABD otomotiv endüstrisi en üst konumdadır ve tüm dünyadaki en büyük otomotiv endüstrilerinden birine sahiptir. Örneğin, Honda, Ford, Toyota, Chrysler ve Mercedes-Benz gibi en iyi otomotiv imalat şirketlerinin hepsi Amerika Birleşik Devletleri sınırları dahilinde çok sayıda montaj fabrikasına sahiptir. Küresel olarak, hızla artan bir tüketici tabanına göre, Hindistan ve Çin, kâr marjlarında en hızlı büyümeyi yaşayanlar için en dikkat çeken ülkelerdir.
Otomotiv Endüstrisinin Tarihçesi
Otomotiv endüstrisi tarihi, uygulanabilir bir içten yanmalı motorun devrim niteliğindeki icadı ile başladı. Böylelikle, makineler 1800’lü yıllarda sınırlı alanlardaki yakıt yakma işlemlerini kolaylaştırmaya başladı. 1823 yılında, ilk içten yanmalı makine Samuel Brown adlı Londra’da yaşayan bir mühendis tarafından patentlendi. Daha sonra, Amerikalı üreticiler, özellikle Henry Ford ve montaj hattı tarafından yapılan çabalar, otomobillerin seri üretiminin yolunu açtı. İkinci Dünya Savaşı’nın dehşetini takiben, ekonomik büyümedeki canlanma, televizyonun yeni teknolojisi ile artan reklam kanalları ve dünyanın karayolu sistemlerinin genişletilmesi, dünya genelinde otomotiv endüstrisinde gözle görülür bir büyüme sağlamıştır. 1900’lü yılların başında bir yenilik öğesi olarak başlayan şey yakında önemli bir tüketici kalemi haline getirildi. 2000’li yılların şafak vakti geldiğinde, otomobiller, yüksek yakıt fiyatlarına ve sıkı düzenlemelere sıklıkla rastlanmayan otomobil üreticilerinin çabalarını boşa çıkarmalarına rağmen, daha geniş bir tüketici tabanının talep ve beklentilerine hitap eden daha otomobil üretim şirketleri ile hemen hemen dünyanın her köşesinde bulunabilir. En son trendlere göre, “akıllı” ve “yeşil” otomobil imalatı yatırımları, araçların hiç olmadığı kadar kolaylık, emniyet ve sürdürülebilirlik seviyelerini daha fazla sağladığı için dünya çapında hızla yükselmektedir.
Otomotiv Endüstrisinin Çevreye Etkisi
Diğer endüstriler gibi otomotiv endüstrisi de neredeyse her ülkede çok sayıda resmi düzenlemeye tabidir. Bu yönetmeliklerin çoğu araç güvenliği, emisyon seviyeleri, yakıt ekonomisi, araç ithalatı ve tüketici korumasıyla ilgilidir. Ayrıca, uluslararası ticaretin etkilerini etkileyen bazı ticaret engelleri, vergiler, ithalat vergileri ve standartları ve tarifeler bulunmaktadır. Örneğin, otomobil mobil imalatçılarının ABD’de takip etmesi gereken bazı düzenlemeler arasında Federal Motorlu Taşıt Araç Güvenliği Standartları (FMVSS) ve Kurumsal Ortalama Yakıt Ekonomisi düzenlemeleri bulunmaktadır. Bu düzenlemelerin ve diğerlerinin ABD hükümeti tarafından sıkı bir şekilde uygulanması, Amerikan otomobil sahipleri için başlangıç maliyetlerinin yükselmesine neden olmuştur. Bu, daha iyi yakıt ekonomisi, daha sıkı güvenlik standartlarına uyma ve sera gazı emisyonlarının azaltılması için gerekli olan daha sofistike teknolojilerin kullanımının belirgin bir sonucudur. Günümüzde birçok otomotiv üreticisi, satışlarını artırmak için hibrid, temiz dizel ve elektrikli otomobil üretmektedir. Bu eğilim daha ileri emisyon standartlarının ardından ortaya çıkmış ve daha çevreye duyarlı bir otomotiv tüketici tabanına doğru kaymıştır.